...Sen say ki,ben hiç ağlamadım.Hiç ateşe tutmadım yüreğimi.Geceleri,koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi.Hiç buselik geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın,içimin nehirlerinden.Evet yangın,evet salaş yalvarmanın korkusunda talan,evet kaybetmenin o zehirli buğusu,evet nisyan,evet kahrolmuş bir adamın yalnızlığı.Bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı.Pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sana oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca.Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır,gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye.Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde.Aynaların ardında sır,yalnızlıgın peşinde kuvvet....Evet nihayet.Bir adın kalmalı geriye, bir de o kagreden gurbet.Beni affet...kaybetmek için erken sevmek için çok geç.