Neden Ezber ? Neredeyse 100 sene önce 1910 senesinde Meşrutiyet Döneminde II. Abdülhamit döneminde sokak hayvanları için bilinen ilk organize suç çalışması düzenlendi. Kafesler yapıldı. Güzel İstanbul’umun güzel sakinleri, sokak köpekleri önce kafeslere tıkıldı. Kafesler filikalara yüklendi. Sonra ver elini Sivri Ada… Hayırsız Ada olarak bilinen Sivri Ada kimsenin yaşamadığı, su ve yiyecek bulmanın, güneşten korunmanın neredeyse imkânsız olduğu bir itlaf adasıydı. Önceleri görevlendirilen zaptiyeler köpeklere yemek ve su veriyordu. Bu iş bir süre sonra elbette ki ihmal edilmeye başladı. Açlık ve susuzluktan kırılan Hayırsız Ada sakinler hayatta kalabilmek için birbirlerini parçalamaya başladı. Temmuzun cayırdayan sıcaklığı leş kokularını lodosun gücü ile İstanbul’a taşıyordu. Çocuk ağlamalarını andıran bu iniltiler haklın canını acıtıyordu. Yaşadıkları sonu anlatmak yersiz… Üzerinden neredeyse 100 sene geçti… 2009 senesinde Cumhuriyet Döneminde halen aynı organize suç çalışmaları sürmektedir. Güzel İstanbul’umun güzel sakinleri, sokak köpekleri yine kafeslere tıkılıyor.Kentleşmenin götürüsü nedeni ile filikalar yerine kamyonlara yükleniyor. Hayırsız Ada yerine İstanbul’un dışına ormanlık alanlara atılıyor veya kafesler içinde aç susuz yaşamaya mahkûm ediliyorlar. Tek suçları yaşadığımız Dünya’yı bizimle paylaşmaları. Neredeyse 100 senedir süren bu soy kırım çalışmaları her defasında toplu ölümler ile sonuçlanmış olsa da, doğa ananın kendilerine verdiği güç ile tamamen yok olmadılar. İnsanoğlunun doğa anaya karşı neredeyse 100 yıldır süren bu direnişi maalesef Ezber’e yapılmaktadır. Ölenlerin sadece “ köpek ” olması bu suçu işleyenlerin vicdanını rahatlatmaktadır. Peki ya tüm bu yapılanlar bize yapılsaydı? “Türkiye’deki sokak hayvanları bu filmi 100 yıldır her gün izlenmektedir. Şimdi sıra bizde…