Bıcırımla beraber saadetli bir hayat sürüyorum işimden arta kalan zamanda... Bazende şiir yazıyoruz beraber :-) RÜYALARLA AVUNMAK Yıllar sonra bir sonbahar sabahında ufak bir sahil kasabasında düşlüyorum kendimi, elimde bir bardak çay bir sabahçı kahvesinde. Dalgalarla limanın yosunlu taşlarının buluşmasını seyrediyorum. Martı sesleri ve çay kaşığı seslerine karışıyorum. Sonra düşünüyorum alnımdaki kırışıkları ve aklaşmaya başlayan saçlarımı, ama nedense kendimi daha yaşlı hissediyorum. Elimdekinin çay bardağı değil de onun elleri olmasını istiyorum sanki, sanki o hiç gitmemişçesine onsuz geçen zamanlarımda neler yaptığımı anlatmak istiyorum ama olmuyor. Kahvecinin yaşlı ve yorgun sesiyle kendime geliyorum “tazeleyeyim mi ağbi“, Sahil yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor, erkenci balıkçılar vira Bismillah bereketiyle kasabaya dönmüş tezgahlarını hazırlama çabasındalar. Derken yine gönlüm dalıyor, o en çok lüfer severdi diye geçiriyorum içimden, sonra yok yok çinekoptu galiba diyorum daha sonrada severek hangi balığı yediğinden ziyade nasıl yediğini hatırladığımı fark ediyorum. En çok onu seyretmeyi severdim her yönüyle, uyuması, yemesi, hüzünlenmesi ve sevinçlerini. Şimdiyse elleri yerine çay bardağıyla ellerimi gözleri yerine son bahar güneşiyle yüreğimi ısıtmaya çalışıyorum. O anda fark ediyorum ki güneş doğmaya başlamış. El ele sabah yürüyüşünde ki gençleri görüyorum ne kadarda mutlu görünüyorlar, martılar zaden sevinç çığlıkları atıyorlar, nede olsa kısmetleri balıkçılardan, mutlulukları denizin şefkatli kollarından geliyor. Her şey yerli yerinde gibi gözükse bile benim her zaman bir yanım yarım gibi, bir türlü tam olamıyorum. Sonra gerçek anlamda kendime geliyorum ki anlımda kırışıklıklar saçlarımda aklar kayboluyor. Sabahın beş buçuğu ve yatağımdayım, sigaram bitmek üzere. Sanki onu her nefesimde içime çekmişim gibi. Anlıyorum ki gördüğüm hayal yüreğimin yaşlılığından geliyor. Öylesine ki ona olan sevdam ve hasretim her geçen gün büyümüş ve yüreğim taşıyamaz olmuş. Bu yorgunluk ve bitkinlik buradan geliyor, Tekrar uykuya dalmaya korkuyorum her rüyamda onu görüyor, ona sımsıkı sarılıp hasret gidermeye uğraşıyorum. Her uyanışımda ise onsuzluğun azabını hafifletmeye uğraşıyorum. Zaten kavuşulursa sevgi ve mutluluk, ayrılık varsa aşk olur demezler mi. Kavuşamayacağımı bilmek aşkımı daha da güçlendiriyor ama asıl zor olanı onsuz uyumak ve onsuz uyanmak. Benim yapacağım tek şeyse rüyalarla avunmak. Kerem Aslı’sına, Ferhat Şirin’ine kavuşsaydı bu kadar bilinirler bu kadar anılırlar mıydı, bu şiir tüm Keremlere, Ferhatlara, Aslılara ve Şirinlere. Ve kısa bir tane daha \"özgürlüğüm elverdiği sürece koşmak istiyorum deli taylar gibi ama ne görüntüm ne bir tay nede bir tay kadar taze bir yüreğe sahip değilim. Ama içimde saklı sana olan sevdam bir tayın yüreğinden daha taze, bacaklarından daha güçlü, gözlerinden daha keskin ve bacağı kırılmış kadarda talihsiz. Sen benim batan güneşin arkasından seyrettiğim kızıllık kadar kor, buzullardaki dondurucu soğuk kadar gerçeksin. Seni seviyorum\"
Arkadaşlık etmek istediğinden emin misin?
Bu üyeyi ailenden kaldırmak istediğinizden emin misiniz?
patiledin Ecopak
Yeni üye, aileniz listesine başarıyla eklendi!
© 2024 Petarkadas
Yorum başarıyla bildirildi.
Gönderi, zaman tünelinizde yaplaşıldı!
70000 arkadaşınızla ilgili sınırınıza ulaştınız!
Dosya boyutu hatası: Dosya limiti aştı (23 MB) ve yüklenemiyor.
Dosya yüklenemiyor: Bu dosya türü desteklenmiyor.
Yüklediğiniz resimdeki bazı yetişkinlere uygun içerik tespit ettik, bu nedenle yükleme işleminizi reddetti.
Gönderiniz gönderildi, içeriğinizi yakında inceleyeceğiz.
Resim, video ve ses dosyası yüklemek için profesyonel üyeye yükseltmelisiniz. Pro'ya yükselt